Nasıl söylediğin,

En az ne söylediğin kadar önemli!


Prof. Dr. Mary Lou O’Neil
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü

 
Çeşitlilik ve kapsayıcılık söz konusu eşitlik ve adalet olunca en önemli sorunlar haline geliyor. Kaldı ki, çeşitliliğin iş dünyası ve ekonomiler için de iyi olduğunu da söylemek gerek. Iş gücündeki toplumsal cinsiyet uçurumunu ortadan kaldırmak sadece Avrupa’da GSYH’nin 28 Trilyon Dolar artmasını sağlayabilir. [1] Türkiye’de ise ekonomide cinsiyet eşitliği getirmek GSYH’de %12 seviyesinde (yaklaşık 148 Milyar Dolar) artış sağlayabilir. [2] Bireysel iş kolları için çeşitlilik ve kapsayıcılık en yeteneklileri çekmek ve elinde tutmak anlamına gelir. Ayrımcı pratikler ve iş kültürleri bu hedefe ulaşmayı engeller. Hepimizin bir araya gelip etki yaratabileceği bir alan dildir, iş yaşamının her alanında kapsayıcı, ayrımcı olmayan bir dil kullanımını sağlamaktır. Dil ve kelime seçimleri sıklıkla diğerleri hakkındaki varsayımlarımızı ortaya çıkarır. İletişimin etkili olması ve eşitlik, temelinde iş kültürleri yaratabilmek için dilin herkese hitap etmesi gerekir. Kapsayıcı dil çeşitliliği tanır, saygı temin eder, çeşitlilik duyarlıdır, fırsat eşitliğini ve ait olma hissinin teşvik edilmesini sağlar. Buna hem iş arkadaşlarımız arasında kullandığımız günlük dil, hem de e-postalar, pazarlama malzemeleri, sosyal medya, web siteleri ve diğer bütün iletişim şekilleri dahil edilebilir.
 
Aşağıda kapsayıcı bir dil kullanımı için gereken bazı prensipleri sıralanmıştır:

Ayrımcı ve stereotipe dayalı sözler, cümleler ve deyimlerden kaçının.
Pek çok deyim ve söz kapsayıcı olmayan hatta bazen doğrudan ayrımcı fikirler ortaya koyar. Belli bir gruptaki bütün bireylerin aynı olduğu varsayımı stereotiplere sebep olur. Nötr gibi görünen bazı kelimeler ise dışlayıcıdır.

Örneğin:

Adam olmak – insan olmak
Adam gibi – doğru düzgün


İnsanlara (bireylere) odaklanın, özelliklere değil.

Toplumsal cinsiyet, milliyet, cinsel yönelim, engel ve /veya yaş gibi kimliklere ya da özelliklere referans veren kelimeler, sözler ve deyimler o kimliği fazlasıyla öne çıkarabilir, stereotipik ya da ayrımcı olabilir. Ayrıca bir grubun bütün üyelerinin aynı ya da benzer özelliklere sahip olduğunu varsayar. Kişinin kimliğinin belli unsurlarından bahsetmek gerektiğinde kimliğe değil kişiye, bireye odaklanın.

Örneğin:

Kadın başkan değil, başkan olan bir kadın
Kadın mühendis değil, mühendis olan bir kadın
 
Takma isimleri ve etiketleri izinsiz kullanmayın

Birine nasıl hitap etmeniz gerektiği konusunda şüpheye düştüğünüzde (isim ya da zamir anlamında) ya da kişinin kendisine nasıl hitap edilmesini istediğini öğrenmek gerektiğinde en iyisi bunu karşınızdakine kibarca sormaktır. Kişiye kendi tercih ettiği şekilde seslenmek önemli bir saygı belirtisidir.

Örnek:

Sana nasıl hitap etmemi, istersin?

Ayrıca aşağıdaki ve benzeri sözcükleri de kullanmaktan kaçının:

Bayan, hatun, kız, kızcağız, çıtır, bacı,
karı, kezban, paçoz…
Oğlum, delikanlı, hemşehrim, dostum, ahbap,
toprağım, lan, eleman, abi, amcam, hacı,
müdür...
 
Birlikte çalıştığınız insanların isimlerini öğrenin.

Özetle sizin atıf yapabileceğiniz kişilik özellikleri yerine bireye ya da yaptığı işe odaklanmak önemlidir. Kapsayıcı bir dil kullanarak eşitlikçi bir işyeri kültürü yaratılmasına yarımcı olabiliriz ve bu da sonuçta herkes için faydalı olacaktır.


Toplumsal cinsiyet açısından kapsayıcı bir dil kullanımıyla (İngilizce ve Türkçe) ilgili Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Yazım Rehberi’ne göz atabilirsiniz.
https://gender.khas.edu.tr/tr/toplumsal-cinsiyete-duyarli-yazim-rehberi
 
[1] Growing Economies through Gender Parity. https://www.cfr.org/womens-participation-in-global-economy/
[2] Growing Economies through Gender Parity. https://www.cfr.org/womens-participation-in-global-economy/

 

Kaynak: Mary Lou O'Neil, Lead Network Bülteni, Mart 2021, http://www.leadturkey.net/wp-content/uploads/2021/03/Mary-Lou-Oneil.html