Kadınların Ekonomik Dayanışma Pratiklerine Yönelik

Kadınların ev içi emeğine toplumsal bir mecra üretmek başta olmak üzere üretim eksenli dayanışma biçimlerini ortaya çıkaran koşullar nelerdir? Bu tür yapılar ne tür faaliyetlere başvuruyor ve bu pratikleri sürekli kılmaları ne kadar ve nasıl mümkün olabilir? 


Selma Değirmenci: Kadınların hane içi yeniden üretimde (türün biyolojik üretimi, emek gücünün yeniden üretimi ve bakım ihtiyaçlarının yeniden üretimi) sarf ettiği emek hâlâ görünmez olmaya devam ediyor. Kadınlar, ev içi yeniden üretimde ortaya koyduğu emeğe karşılık bir ücret alamamakla birlikte emeklilik ya da sosyal güvence gibi haklara da erişemiyor. Üstelik tüm bu emek yüklerinden ücretli bir işte çalıştıklarında da kurtulamıyorlar. Patriyarkal kapitalist sistem, kadınların ücretli bir işte çalışabilmesi için ev içi yeniden üretim faaliyetlerini yine kendilerinin yapması ya da bunu organize etmesi gerekliliğini dayatıyor. Çalışma hayatındaki toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler (cam tavan, eşit işe eşdeğer ücret gibi) ise bir başka mücadele alanı. Birçok kadın kendilerine alan açmak için, ücretli işlerde çalışma hayatına katılmasının yanında, toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak ev içi yeniden üretim emeğinin de birincil sorumlusu olmaya devam ediyor. “Ataerkil pazarlık” olarak tanımlanan bu süreç kadınları güvencesiz ve esnek çalışma koşullarına zorluyor. Tüm bu nedenlerden birçok kadın hem evde hem de işte güvencesiz yaşam ve çalışma koşullarına mecbur bırakılarak “çifte mesai” yapıyor.


Ekolojik ve ekonomik kökenliler başta olmak üzere yaşanan tüm krizlerle, hanenin yeniden üretimi için gerekli olan koşulları sağlayan kadınlar kendilerini gittikçe daha zorlu ve karmaşık bir sistem içerisinde buluyor. Patriyarkal kapitalizmin bu krizleri karşısında kadınlar alternatif yollar arayışıyla birbiri ile iç içe geçmiş ayakta kalma stratejileri geliştiriyorlar. Bu stratejilerin ortaklaştırdığı yerde ortaya çıkan dayanışma pratikleri elbetteki özünde kadınların ihtiyaçlarına karşılık geliyor. Bu nedenle de kadınların dayanışma pratikleriyle örgütlenme deneyimleri  kapitalist üretim ilişkileri ile etkileşim içinde olsa dahi bir tür ekonomik ve toplumsal örgütlenme zeminine de sahip. Kadınların günümüzde yaşadığı ve deneyimlediği birçok pratik de bu sürecin dönüştürücü niteliğini bizlere göstermektedir. Kadınlara yönelik ücretli emek ve  ev içi ücretsiz emek sömürüsünün karşısında konumlanan dayanışma pratiklerinin kapsayıcılığı ve sürekliliği yine kadınların patriyarkal kapitalizme karşı verdiği mücadelenin seyrine bağlıdır. Covid- 19 gibi zorlu bir dönemden geçtiğimiz günümüzde, kendini kuvvetle hissettiren bu mücadele sayesinde kadınların dayanışmaları büyüttüğünü, güçlendirdiğini ve devam ettirdiğini görmekteyiz.  

Kaynak: İBB/İstanbul Kent Araştırmaları ve Düşünce Dergisi