Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi olarak 2017 yılında İstanbul İsveç Başkonsolosluğu tarafından desteklenen "Cinsel ve Cinsiyete Dayalı Taciz Ve Saldırının Haritalandırılması Araç Seti: Türkiye'deki Üniversiteler için Araç Seti"ni yayınladık. Kapsamlı bir araştırmanın neticesinde kamuoyuyla paylaştığımız bu çalışma, öncelikli olarak Üniversitelerdeki Cinsel ve Cinsiyete Dayalı Tacizle Mücadele Politikaları Raporu ile, mevcut durumdaki taciz ile mücadele politikaların durumunu belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu rapor, politikalar ile ilgili kavramsal ve pratik konuların analizini sunmaktadır. Politika Yapımı ve Geliştirilmesi için Öz Değerlendirme Kontrol Listesi, işletmelerin tacizle mücadele için kendi yönetmeliklerini ve birimlerini oluşturma çabalarında kullanabilecekleri pratik bir kontrol listesidir. Bütün bu veriler ve bilgiler ışığında oluşan "Cinsel Taciz Üniversite Politikanız için Pratik Bir Rehber" ise her işletme tarafından cinsel taciz ile ilgili kurumsal politikalarına göre uyarlanabilecek bir rehber olma niteliği taşımaktadır. Rehber, önemli kavram ve tanımları içeren bir sözlük vermekle beraber cinsel taciz, cinsel taciz olayının bildirilmesi prosedürü ve tamamlayıcı destek süreci hakkında işletme topluluğunu bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve cinsel ve cinsiyete dayalı taciz ve saldırının (CCTS) tek bir işletmede yaşanmadığı ve çözümü için de tek bir anahtarın olmadığı ortadadır. Kontrol listesi, rapor ve rehber sunan bu çalışmamızın örnek alanı üniversiteler olmasına rağmen aynı çalışma prensibi ile durum tespiti, raporlama süreci ve rehber, tüm işletmeler tarafından kendi durum ve ihtiyaçlarına bağlı olarak oluşturulabilir.
Araç Seti kapsamında CCTS ile mücadele politikalarını değerlendirmek için altı ana kategori belirlendi. Rapor, işletme politikalarını, CCTS'nin tanımı ve konusu, yargı yetkisi, raporlama, misilleme, organizasyon ve önleme konularına göre incelemektedir.
CİNSEL VE TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI TACİZ
VE SALDIRIYA KARŞI PRATİKLER VE ÖNERİLER
Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Ortadan Kaldırma Sözleşmesi (CEDAW, 1979) dahil olmak üzere sayısız uluslararası anlaşmaya imza atmıştır. Türkiye, aynı zamanda Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ne (İstanbul Sözleşmesi) ilk imza atan ülke konumundadır. Uluslararası bir niteliği ve Türkiye açısından da bağlayıcılığı bulunan İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye Hukuk Sistemi içerisinde bu bağlamda oluşturulmuş 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun mevcuttur. İlgili kanunda, amacının açıkladığı ilk maddesinde belirtildiği gibi "Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." denilmektedir. Buna ek olarak, kanun önünde eşitlik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesinde garanti altına alınmıştır. Türk Ceza Kanunu'nun 102 ve 105. maddeleri CCTS'yi yasaklamakta ve bu tür suçların işlenmesi halinde suçluları hapis cezasıyla cezalandırmaktadır. Bütün bu ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelere rağmen kadınlara ve LGBTIQ+'lara yönelik şiddet devam etmektedir.
Cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı taciz ve saldırıya karşı hukuki önlemler ve yaptırımlar göz önünde bulundurularak, araç setimizde birtakım önerilerimiz bulunmaktadır:
- İşletmedeki kişilerin korunması için cinsel taciz, cinsiyete dayalı taciz ve cinsel saldırı tanımlarının açık ve anlaşılır olması önemlidir. Bu bağlamda işletmelerin İstanbul Sözleşmesi tarafından yapılan tanımı kullanmalarını öneriyoruz.
- Cinsel ve duygusal niyetle yapılan siber taciz CCTS'nin bir türüdür ve bu taciz türüyle çalışma ortamında sıklıkla karşılaşılabilir. Bu nedenle, siber tacizin CCTS ile mücadele belgelerinde açıkça tanımlanması önemlidir.
- Hukuki güvencenin sağlanabilmesi için CCTS ile mücadele belgeleri, politika, etik ilke belgesi ve kılavuzları yerine yönerge veya yönetmelikler gibi bağlayıcılığı olan belge formatında olmalıdır.
POLİTİKALARIN YETKİ ALANI
Politikaların yetki alanı, CCTS ile mücadele belgesinin özne, mekân ve zaman bağlamında sınırlarını belirlediği için önemlidir. Yetki alanı bu raporda CCTS ile mücadele belgelerinin kurallarının ve düzenlemelerinin nerede, ne zaman ve kimin üzerine uyguladığına işaret etmektedir.
- CCTS ile mücadele belgelerinde yetki alanlarındaki karışıkların giderilmesi ve açık bir şekilde bir belirtilmesi önemlidir.
- CCTS vakaları hızlı ve etkin bir biçimde çözülme kavuşturulmalıdır.
BİLDİRİM
- Belgelerin CCTS vakasını bildirmek isteyenler için ihtiyaç duyulan bilgi türü gibi açık prosedürler sağlaması önerilir.
- Türkçeye hâkim olmayanlar için hizmetler mümkün olduğunca kendi tercih ettikleri dil ile verilmelidir.
- Bildirimleri almakla yükümlü olan kişilerin güncel iletişim bilgilerinin belgede bulunması işletmeyle doğrudan temas kurmak için hayati önem taşımaktadır.
MİSİLLEME
Bir taciz türü olan misilleme, duygusal/cinsel amaçlarla bir davranış veya davetiyeyi reddeden birine karşı intikam alma girişimidir. Misilleme, cinsel taciz ve/veya cinsiyetçi taciz ve saldırı hakkında bildirim işlemi yapmak isteyen veya bildirim işlemi yapmış birine karşı uygulanır. Bir CCTS vakasını bildirmek isteyen tanıklara yönelik eylemler de misilleme olarak düşünülür. CCTS ile mücadele belgelerinde misilleme ve misilleme karşısında resmi bir şikâyette bulunmayı seçenler için güvenlik sağlayacak mekanizmaların oluşturulması önemlidir.
- CCTS vakaları genellikle hiyerarşik olarak eşit olmayan konumda olan kişiler arasında gerçekleşmektedir. CCTS ile mücadele belgeleri, misilleme eylemine karşı işletme tarafından şikayetçiye yönelik güvenli bir ortam sağlamalıdır. Bu nedenle, misilleme eylemlerini CCTS ile mücadele belgelerinin ihlali kapsamında değerlendirmek gerekir.
ORGANİZASYON
CCTS ile mücadele politikalarının geliştirilmesinde birimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılığın geliştirilmesi konusu üzerine çalışan ekiplerin varlığı önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, politikaların etkin bir şekilde uygulanması için özel olarak CCTS vakalarıyla ile ilgilenecek birimlerin oluşturulması hayati öneme sahiptir. Bu birimler, şikayetlerin alınması, araştırılması, işletmedeki farklı ofisler arasında koordinasyonun sağlanması, ilanlar ve broşürler gibi iletişim materyalleri ve bilinçlendirme faaliyetlerinin geliştirilmesi, şiddete maruz bırakılan kişinin ihtiyaç duyduğu hizmeti alması gibi sorumluluklar üstlenebilir. Birimler ayrıca vakaların sınıflandırılması ve sayılması, kapsamlı ve doğru bildirimlerin sağlanması için de inisiyatif alabilirler. CCTS vakalarının karmaşık ve hassas nitelikleri göz önünde bulundurulduğunda, CCTS ile ilgilenen birimlerin yapısı son derece önemlidir.
- İdeal olarak, etkili CCTS ile mücadele belgeleri için bildirim, soruşturma, önleme stratejileri ve eğitimi koordine eden birimler/komiteler bulundurulmalıdır. Taciz vakalarıyla ilgilenen birim veya komite tercihen toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları uzmanlığına sahip bireylerden oluşmalıdır. Bu, bireylerin daha önce bu konularda araştırma veya eğitim tecrübesi olmalıdır. Birimlerde/komitelerde, psikolojik ve yasal uzmanlığa sahip olan kişiler de bulundurmalıdır.
ÖNLEME
CCTS ile mücadele etmek ve bu vakaları önlemek için Türkiye'de bu konuda politikaları bulunan kurum ve kuruluşlar çeşitli önleme stratejileri geliştirmiştir.
Bu stratejilerden bazıları şunlardır:
- Bilinçlendirme aktiviteleri, broşür dağıtımı, taciz vakalarının önlenebilmesi için bir internet sitesi oluşturulması, çalışanlara eğitim verilmesi ve geç saatlerde ulaşımın güvenliğini artırmak için yerel otoritelerle işbirliği yapılması gibi.
Kaynak: Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi, 25 Mart 2021, binyaprak, https://binyaprak.com/yazilar/cinsel-taciz-ve-saldiriya-karsi-arac-seti