Önsöz
Günümüz Türkiye’sinde kürtaj yasaldır. 1983 yılında yürürlüğe giren 2827 No’lu Nüfus Planlaması Yasası, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana uygulanan kürtaj üzerindeki yasal kısıtlamayı kaldırdı.Yasa, 10 haftaya kadar olan gebeliklerin isteğe bağlı olarak kürtajla sonlandırılmasına izin vermektedir. Kürtaj için eğer bir kadın evli ise eşinin, 18 yaşının altında ise ebeveyn rızası gerekmektedir. Yasa, gebeliğin 10 haftadan fazla olduğu ve kadının hayatını tehdit ettiği veya edeceği ya da doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır mağduriyet yaratacağı hallerde kürtaja izin vermektedir. Bu tür gebelik sonlandırmaları için herhangi bir zaman sınırlaması konulmamıştır. Bununla birlikte, böyle bir durumda doktor, sağlık otoritelerine kadının kimliğini, yapılacak işlemi ve işlem uygulanmadan önce işlemin gerekçesini vermelidir. Acil bir durumda, operasyon yirmi dört saat içerisinde gerçekleşmelidir. Bir suç sonucu meydana gelen gebelikler için Türk Ceza Hukuku 20 haftaya kadar kürtaj izni vermektedir. Devlet hastanelerindeki kürtaj hizmetleri devlet sağlık sigortası tarafından karşılanmaktadır. Kürtajın yasallaştırılmasından bu yana, birçok kadın Türkiye’deki yasal kürtaj hizmetlerinden yararlanmıştır. Türk kadınlarının yaklaşık %14’ü hayatlarında en az bir kez kürtaj yaptırdıklarını belirtmiştir. Ancak, Türkiye’deki özellikle de devlet hastanelerindeki kürtaj hizmetlerinin günümüzde ulaşılabilirliğini sorgulayan son yıllarda birçok rapor ortaya çıkmıştır. Bu çalışma Türkiye’deki devlet hastanelerinde kürtajın ulaşılabilir olup olmadığı sorusunu ve hangi koşullar altında kürtajın yapıldığını sistematik olarak cevaplamaya çalışmaktadır.